SERBEST KONU - Şimdi bir hikaye... Halid b. Zeyd Hikayesi...

SERBEST KONU - Şimdi bir hikaye... Halid b. Zeyd Hikayesi...

 Şöyle anlatıldı: Halid b. Zeyd'in künyesi Ebû Eyyub 'dur. Allah ondan razı olsun.

Yemen meliklerine, yani padişahlarına :''Melik -i Tübba'' derlerdi. Bunlara bütün dünya ehli tâbi olurdu. Çünkü cahiliyet zamanında, yemen padişahları büyük meliklerdendi. 

Bu Tübbe padişahlarından birinin künyesi: Ebû Kerb, ismi dahi, Es'ad idi. 

Rasûlullah s.a.v. Efendimizden dörtyüz yıl evvel gelmiş olup zamanında puta taparladı.

Sonra Nasara bilginlerinden iki kişi geldi.Tevrat'tan ve İncil'den Rasûlullah s.a.v. Efendimizin güzel huylarını, üstün vasıflarını, güzel menkıbelerini beyan ettiler.

Böylece Ebu Kerib(Es'ad) padişahı Hak yoluna irsad eyleyip Rasûlullah s.a.v. Efendimize müştak (düşkün, aşık) eylediler. 

Sonra o iki bilgine sordu: -Acaba, O şanlı Rasûlü görebilir miyim?. Şöyle dediler: 

-Mümkün değildir. Çünkü İsa a.s. veilen habere göre, dörtyüz sene kadar bir zaman vardır.

Melik tekrar şöyle dedi:

-Bâri, onun zuhur edeceği yeri haber verin ki, oraya bir nişan bırakayım.

O iki bilgin şöyle dedi:

-Mekke-i Mükerreme'de doğacaktır. Orada kendisine peygamberlik gelecektir. Mekke'de kavminden eza gördüğü zaman, Allah'ın emriyleMedine-i Münevvere'ye hicret edecektir. Ve...orada ebedi aleme teşrif edecektir.

Onlardan bu haberi dinleyen Melik Es'ad, Rasûsullah s.a.v. Efendimize tam mânâsı ile aşkından ve şevkinden Mekke-i Mükerreme'ye geldi. Bettullah'ı ziyaret etti.

KÂBE'NİN İLK ÖRTÜSÜ

Beytıullah'a ilk defa örtü örtüp tazim eden zât budur; yedi tülü kisve (kılık) ile kisveedi. Sonra, çokça ihsanlar eyledi. Çeşitli hayırlar yaptı; oradan Medine-i Münevvere'ye geldi. Burada da, çeşitli ihsnlar eyledi.
Sonra Medine'de bir ev satın aldı. Çocuklardan birini o eve yerleştirdi.Rasûlullah'a verilmek üzere bir de mektup bıraktı.

EYYUB SULTAN'A KALAN MEKTUP
- Yâ Rasûlallah, senin vasıflerını, dinini, şevketini, ümmetinin cümle ümmetlerden makbul ve mükerrem olduğunu ehl-i kitaptan işittim. Görmeden sana aşık oldum. Nübüvvet ve risaletini tasdik, dinini ihtiyar, ümmetliğini kabul ettim. Ancak, zaman-ı saadetine erişmek mümkün olmadığı, ömrüm vefa etmediği için  zarûrî olarak cenâb-ı saadetmenabınızdan niyaz ederim beni kabul buyurun, kıyamet günü sancağınızın altına alarak ümmetinizin zümresine katın.

Yazdıği bu arzuhalini, anberle birkaç yerinden mühürledi. İpeklere sarıp, bir küçük kutuys koyarakoğkuna teslim edip şöyle dedi:

-Ey oğul, ben senin ayalini (eşini) Yemen'den sana gönderirim. Burada kalıp bu kutuyu sakla.

Vasiyetini böylece yaptı. Kendisine bol bol yetecek kadar şeyler tâyin etti. Daha sonra oğluna şu vasiyeti yaptı.

-Ömrün tamam olduğu zaman, bu kutuyu oğluna teslim et. O da kendi oğluna teslim eylesin. Mekke'li Arabî Haşimi Kureyşî Muhammed Mustafa s.a.v. nübüvvet ve risâletle şerefyâb olup kavminin eziyetinden ötürü izzet ü ikbal ile buraya hicret edip teşrif buyurduğu zaman,kendisineverilmek üzere benim bu kutumu birbirinize teslim ediniz.

İşte... Ebû Eyyub (Eyub Sultan) Es'ad Melik'in yedinci göbekte cocuğudur. Bu kutu kendisinde idi.

Ancak, aradan nice zaman geçmişti. Büyük babasının tâyin ettiği eşyalar da tükenmiş, kendisine maddi sıkıntı ve fakirlik gelmişti. Artık kendi hali ile meşgul olduğundan, o kutu, yapılan sözzlerve nasihatler tamamen hatırından çıkmiştı.

RASÛLULLAH'IN S.A.V. MEDİNE'YE GİRİŞİ

Sonra...
 
Rasûlullah s.a.v. Efendimiz uğur ve ikbal ile saadet ve iclâl ile Medine-i Münevvere'ye girdi. Allahü Teâlâ, oranın şerefini artırsın; orayı ziyaret etmeyi bizlere nasip eylesin.

Hanımı Ebû Eyyub'e şöyle dedi:

-Sende öbürleri gibi kapının önüne yemi bırak. Belki Rasûlullah'ın s.a.v. devesi bizim kapımızın önünde çöker; bu saadete biz ereriz.

Hz .Halid r.a hanımına:

-Mümkün değil. buraya gelinceye dek şu kadar evler var. Elbet, onlardan birine çöker. Bu saadet bizim için imkânsız... Ve hüzünlendi.

Medineliler, sağdan ve soldan deveye nice şeyler verip çökmesi için sesler ettiler. Ancak deve hiçbir şekilde onlara iltifat etmedi. Çünkü, Cebrâil inmiş, onun yularından tutmuş çekiyordu. Halid b. Zeyd'in kapısı önünde hiçbir şey yoktu. Cebrâil deveyi oraya çökertti. görenler Halid b. Zeyd'e haber verdiğinde, o ve hanımı seviçten ağladılar. dışarı çıkıp tam tazim ve çok tekrim (saygı) ile Habib-i Ekrem Nebiyy-i Muhterem Rasulullah s.a.v. Efendimizi içeri buyur etti.

Allahu Teâlâ ona susanların ve konuşanların sayısı kadar izzet ve ikram eylesin.

Rasûlullah s.a.v. içeri girdikten sonra doğruca alt odaya gitti. Bunu gören Halid r.a niyaz edip şöyle dedi:

-Yâ Rasûlullah, yukarıkı odaya teşrif buyurun.

Rasûlullah s.a.v. Efendimiz şöyle buyurdu:

-Bizi ziyarete gelenler için burası dah uygundur; hemen sendeki emaneti getir.

Halid r.a sordu:

-Ya rasûlullah, nasıl bir emanet?

Rasûlullah s.a.v. şöyle buyurdu:

-Büyük ceddin melik Es'ad'ın kutu içindeki kağıdını getir.

Rasûlullah s.a.v.  Efendimiz o kâğıdı istemekle mücizelerini göstermiş oldu. Halid r.a. hatırına geldi. Salât ve selamla gitti; o kağıdı getirip teslim etti. Rasûlullah s.a.v. Efendimiz açıp okutturmadan şöyle buyurdu:

-Dinimi seçtiğini, Resûl olduğumu, ümmetimden olmayı kabul ettiğini şânı yüce Rabbim kabul buyurdu. Ben de onu ümmetliğe kabul ettim.

Böylelikle ikinci bir mucize daha izhar eyledi. Bundan sonra, o alt odada yemek yiyip istirahat buyurdu. Halid r.a. ve hanımı üst odanın kapısı önüne geldiklerinde, birbirlerine şöyle dediler.,-Bu odanın altında evvellerin ve âhirlerin efendisi nebilerin ve rasûllerin en faziletlisi müttekilerin imamı âlemlerin Rabbı Yüce Allah'ın habibi kalsın! Biz onun üstündeki odaya nasıl ayak basalım! 

Böylece kapının önünde el bağlatıp uyumadan durdular. Sabaha kadar Efendimizin s.a.v. hizmetinde bulundular. Sabah olunca da:

-Ya Rasûlullah, yukarıya teşrşf buyurun. Çünkü, biz sabaha kadar yüce zatınıza tazim için uyumadık.

Bu tutumları Efendimiz'in s.a.v. hoşuna gitti. Onlara:

-Ya Halid, Yüce Hak seni dünyada ve ahirette muazzez, mükerrem ve muhterem eylesin.
İşte Rasûlullah s.a.v. Efendimizin duasının eseridir ki, Rum'da ve sair beldelerde bu kadar sahabe yatarken, ona olan tazim, tekrim bir başkasına olmamıştır.

Yüce Hak, onun ve cümlesinin şefaatlerini cümlemize müyesser eylesin. Amin...

Ebî Bekîr b. Süleyman Cezulî
Delâil-i Hayrat Şerhi
Karadavut 


Vera Muhabbet Dergisi Logo