SERBEST KONU - Evliya ile birlikte olmak

SERBEST KONU - Evliya ile birlikte olmak

Mevlana hazetlerinin (K.S) yaşadaığı beldede biri vardı ki mübareklere münkirlik yapardı. Katıldığı meclislerde o velinin aleyhinde ileri geri konuşurdu. Bir gece rüyasında, cehenneme sürüklene götürüldüğünü gördü. Zebaniler Taceddin ismindeki bu kişiyi cehennemin kapısına getirip bıraktılar. Orada elleri ve ayakları bağlıbirini gördü. Zebaniler bu kişiyi bir cehennemden diğerine atıp duruyordu. Cehennemin başka bir kapısından bu eziyet çekeni izleyen dört kişi daha vardı. İçlerinden biri eziyet çekeni izleyen dört kişi daha vardı.İçlerinden biri eziyet gören adama, ''Senin bu cehennemden kurtuluşun yok. Evliyanın kelâmından birkaç söz söyle ki kurtulasın'' dedi. Eziyet çeken kişi de, ''Bilmiyorum! Bana birkaç söz öğretin de kurtulayım'' diye cevap verdi.

Mesneviden birkaç söz öğretilen bu adam, o beyitleri söyleyince bir anda elleri ayakları çözülüverdi. Zebaniler de onu serbest bıraktılar; o da cennete doğru yol almaya başladı. Cehennemin kapısından tüm bu olanları izleyen Taceddin adındaki şahıs büyük bir korkuyla nâra atarak uyandı. Uyandığında sabah ezanlarının okunduğunu duydu. Mevlana hazretlerinin dergâhına doğru koşmaya başladı. Derken, yolda mübarekle karşılaştı. Mevlana hazretleri (K.S) ''Taceddin insanın cehennemden kurtulmasına bir evliyanın sözünü söylemesi vesile oluyorsa, onlarla beraber olmak, onlarla sohbet etmek insana daha neler kazandırır, bir düşünsene'' dedi. O kişi hemen tövbe edip Mevlânâ hazlerinin talebeleri arasına katıldı.

Evliyanın Vefatına Dayanamayan İncir Ağacı 

Muhammed Raşid hazretleri (K.S) (1930-1993) vefat etmeden sekiz-on ay kada® önceydi. Sevenlerinin akşamları bir araya gelip sohbet ettikleri bir çay ocağı vardı. Bir akşam içlerinden biri, çay ocağının bahçesinde meyve vermeyen incir ağacını göstererek ''Arkadaşlar, şu incir ağacına aşı yapalım da ki meyve versin'' dedi. Ertesi gün aşılı bir incir ağacından alınan yedi kalem geirildi. Her bir kalem, Muhammed Raşid hazretleri (K.S) ve kardeşi Abdülbaki hazretleri (K.S) için dikilen aşılar, diğerlerinden çok daha fazla büyüyüp serpilmeye başladı. Takvimler, 1993 yılının Ekim ayının 22'sini gösteriyordu. Sabah on sularında aniden çıkan şiddetli bir rüzgâr, ortalığı birbirine kattı. Rüzgar kesildikten sonra çay ocağından dışarı çıkamlar, incir ağacında sadece Muhammed Raşid Hazretleri (K.S) için aşıladıkları kelemin kırıldığını gördüler. Bazıları nemlenen gözlerini siliyorlardı ki çay ocağının telefonu çaldı. Telefondaki ses Muhammed Raşid Hazretlerinin (K.S) ahirete göçtüğünü söylüyordu.


Vera Muhabbet Dergisi Logo