Çihar Yar-ı Güzin (Seçkin Dostlar) - 40. Menâkıb

Sayı 3

Çihar Yar-ı Güzin (Seçkin Dostlar)

    Ya Ali! Sana bu vasiyette evvelin ve ahirin ilmini verdim. Her kim ki bunun ile amel eylerse, dünyada ve ahirette selamet üzere olur.

40. Menâkıb

Emir-ül mü’minin Ali bin Ebî Talib “kerremallahü vecheh” rivayet buyurmuşlardır. Resûllullah (sav) beni huzuru şeriflerine    çağırdı. Buyurdular ki: Ya Ali! Sen bana Hârûn aleyhisselamın Musa aleyhisselama olduğu gibisin. Fakat benden sonra Resûl gelmez. Sana vasiyyet ederim, dinleyip, ezberlersen, şükür edenlerden olursun ve şehit olursun. Allahü teâlâ hazretleri seni kıyamet gününde fakîh ve âlim olarak diriltir.   

Ya Ali! Bil ki mü’minin üç alâmeti olur. Namaz kılmak, oruç tutmak ve sadaka vermek. Münafıkın da üç alâmeti olur. Başkalarının yanında namazın rukûnunu ve sücûdunu (secdesini) tam yapar. Tenhada hiçbir rüknü yerine getirmez. Methettikleri zaman seve seve yapar. Allahu Teâlâ hazretlerini açıkta çok zikreder. Yalnız kalınca Allahu Teâlâ ve      tekaddes hazretlerini unutur.

Ya Ali! Zalimde de üç alâmet olur. Kendinden aşağı olana baskı yapar. Gücü yettiği zaman halkın malını zor ile alır. Nereden yiyip, giyindiğini hiç incelemez.

Ya Ali! Kıskançlarda da üç alamet olur: Herkesin huzurunda, karşısındakine yaltaklanır. Gıyabında onu gıybet eder. Her kime musibet erişirse, sevinir. Ya Ali! Münafıkta da üç alâmet olur: Söz söylerse yalan söyler. Bir şey vadetse vadinde durmaz. Yanına emanet koysalar, hıyanet eder. Ya Ali! Tembeller içinde üç alamet olur. Allahü Tebareke ve Teâlâ hazretlerinin tâ’atinde tembellik eder. Kusurlu amel eder. Hatta vaktini de geçirir.

       

Ya Ali! Tövbe eden kimsede üç alâmet olur. Haramlardan kaçınır. İlim öğrenmekte gayretli olur. Nasıl ki, göğüsten çıkan sütün geri girme ihtimali olmadığı gibi, günaha geri dönmez. Ya Ali! Akıllı kimsede üç alâmet olur. Dünyayı hor, zelil tutar. Cefalar çeker. Kıtlık vaktinde sabreder.

         

Ya Ali! Sabır edenlerde de üç alâmet olur: Kendini ziyaret etmeyenleri kendisi ziyaret eder. Onu mahrum edenlere bağışta bulunur. Kendine zulüm edenlere karşı durmaz: karşı koymaz.

Ya Ali! Ahmak olanın üç nişanı vardır: Allahü Teâla hazretlerinin farzlarından tembellik eder. Abes sözleri çok söyler. Allahü teâlâ hazretlerinin mahluklarına eziyet eder.

         

Ya Ali! İyi bahtlı olanın üç nişanı vardır: Helal yer. Kendi şehrindeki ilim meclisinde hazır olur. Beş vakit namazı imam ile kılar.

   

Ya Ali! Bedbaht olanda üç nişan vardır: Haram yer. Ulemadan uzak olur. Namazı özürsüz yalnız kılar.

           

Ya Ali! İyi işleri olanın üç alâmeti vardır: Allahü Teâlâ’ya taatte acele eder. Allah’ın haram ettiklerinden sakınır. Kendine kötülük eden kimseye iyilik eder.

           

Ya Ali! Kötü amelli olanın üç alâmeti vardır: Allahü Teâlâ ve tekaddes hazretlerinin emirlerini yapmakta tembellik eder. Herkese ziyanı dokunur. Kedisine iyilik edene, kötülük eder.

   

Ya Ali! Salih olan kulun üç alâmeti vardır: Allahü Teâlâ ve tekaddes hazretleri ile iyi amel işlemek için sulh eder. kendi eder. Kendi dinini ilmi ile kuvvetlendirir. Kendisine ne beğenir ise, halka da onu beğenir.

Ya Ali! Sakınanın üç nişanı vardır: Kötüler ile beraber olmaktan kaçınır. Harama düşmek korkusundan helalden sakınır ve yalandan kaçınır.

         

Ya Ali! Günahkarların da üç alâmeti vardır: İşlerinde yanılır ve hata eder. Oyun ve çalgı ile meşgul olur. Unutkan olur.

Ya Ali! Kara gönüllü olan kimsenin üç nişanı olur: Zayıflara acımaz. Az nesneye kanaat etmez. Vaaz ve nasihat ona fayda etmez.

           

Ya Ali! Sadık olanın üç alâmeti vardır: İbadet etmesini gizler. Müptela olduğu musibeti gizler.

           Ya Ali! Fasık olanın üç nişanı vardır: Fitne ve fesat sever. Halka hastalık ve musibet ister. İyi amelden kaçar.

           

Ya Ali! Süfli (aşağılık) olanın üç nişanı vardır: Akrabasını azarlar. Komşusuna eziyet eder. Günah işlemeyi sever.

Ya Ali! Allahü Teâlâ’nın reddettiği kimsenin üç alâmeti vardır: Yalanı çok söyler. Yalan yere çok yemin eder. Halka sıkıntı verir, hacetini halk üzerine yükler.

           

Ya Ali! Abid olanın üç nişanı vardır: Allahü Tebareke ve Teâlâ hazretlerinin taziminden kendi nefsini zelil tutar. Şehvetlerini terk eder. Allahü Teâlâ ve tekaddes hazretlerinin rızası için huzurunda çok durmayı adet eder.

Ya Ali! Muhlis (samimi)    olanın üç nişanı vardır: Gücü yeterse af eder. Malını zekatını verir. Sadaka vermeyi sever.

           

Ya Ali! Bahilde (cimri) üç nişanı vardır: Açlıktan korkar. Bir şey isteyenden korkar. Kendine iyilik eden kimseye, içindekinin aksine dili ile hayır söyler.

Ya Ali! Yüreksiz olanın üç nişanı vardır: Korkak olur. Kalbi katı olur. Havf (endişe) edici olur.

Ya Ali! Sabredici olanın üç nişanı vardır: Tâat etmeye sabreder. Masiyyeti (günah) terk etmeye sabreder. Allahü teâlâ hazretlerinin ahkâmına (hükmüne)sabreder.

Ya Ali! Senin dostun olanın üç alâmeti vardır: Malını sana feda eder. Nefsini sana feda eder. Senin sırrını gizli tutar.

             

Ya Ali! Fâcir (haktan batıla sapan) olanın üç nişanı vardır: Yemin etmekle öğünür. Hanımları aldatır. Çok bühtan (iftira) eder.

           

Ya Ali! Kafirin üç nişanı vardır: Allahü Teâlâ’nın dininde şüphe eder. Allahü Sübhanehü ve Teâlâ hazretlerinin dostlarını düşman tutar. Rabbine taat ve ibadetten gafil olur.

           

Ya Ali! Rahmetten uzak kılınmış kulların üç nişanı vardır: Allahü Tebareke ve Teâlâ ve tekaddes hazretlerinin mekrinden emin olur. Rahmetinden ümitsiz olur. Allahü teâlânn Rasûlüne muhalefeti kendine adet eder.

           

Ya Ali! Af edilmiş kulun üç nişanı vardır: Allahü    Sübhanellehü ve Teâlâ hazretlerinin azabından korkucu olur. Mekrinden çekinir. Sırf Allah için yapılmayan vaaz ve nasihatlerden çekinir.

Ya Ali! Allahü Tebareke ve Teâlâ dergahında halkın iyisi odur ki, herkese menfaati (yararı) olur. Halkın kötüsü odur ki, kalbi kinli olur. Gammaz ve kötü amelli olur.

        

Ya Ali! Keramet günahlardan geçmektir. Ya Ali! Allahü Tebareke ve Teâlâ hazretlerinden korkmanın  aslı, Allahü Teâlâ’nın haram ettiği şeylerden sakınmaktır.

   

Ya Ali! Beş şey gönlü öldürür. Çok yemek. Çok uyumak. Çok konuşmak. Çok gülmek. Rızık için çok endişe etmek. Haram yemek imanı zayıflatır, kalbi karartır.

           

Ya Ali! Beş şey kalbi katı eder, karartır: Kalp çok kararırsa Allah korusun, kafir olur. Bunlar günahı bilmez, günah işler. Tok olduğu halde yemek yemek. Zulüm ile mal toplamak. Namazı geciktirmek. Sol el ile yemek içmek.

             

Ya Ali! Beş şey unutkanlık hasıl eder. Fare artığı yemek. Kıbleye karşı bevl (idrar) etmek. Durur haldeki suya bevl etmek. Kül üzerine bevl etmek. Haram ile geçinmek.

           

Ya Ali! Beş şey kalbi parlatır. İhlas süresini çok okumak. Az yemek. İlim meclisinde hazır olmak. Az pişmiş ekmek yemek. Gece namazı kılmak.   

         

Ya Ali! Beş şey gönlü ruşen eder, aydınlatır, karanlığını giderir. İlim meclisinde oturmak. Elini yetim başına sürmek. Seher vaktinde çok istiğfar etmek. Çok yemeği terk etmek. Çok oruç tutmak.

           

Ya Ali! Beş şey gözün nurunu arttırır: Kâbe-i Muazzamaya bakmak. Kur’an-ı Kerime bakmak. Anne- babanın yüzüne bakmak. Âlimin yüzüne bakmak. Akar suya bakmak.

   

Ya Ali! Bir kimsenin üzerinden, ulema meclisinde oturmadan kırk gün geçse, onun gönlü kararır. Büyük günah işler. Zira ilim gönlü diri tutar. İlimsiz ibadet olmaz. 

           

Ya Ali! Benim vasiyetimi hıfz et. Nasıl ki ben Cebrail’den (as), O Rabbül âleminden (Sübhanellahü Teâlâ) hıfz etti. Ya Ali! Sana bu vasiyette evvelin ve ahirin ilmini verdim. Her kim ki bunun ile amel eylerse, dünyada ve ahirette selamet üzere olur.

Kaynaklar: Menâkıb-ı Çihar Yâr-i Güzin - Seyyid Eyyûb bin Sıddık



Vera Muhabbet Dergisi Logo